Erdem Admin
E-posta pazarlama, dijital dünyada öne çıkan bir strateji olup, marka bilinirliği ve müşteri etkileşimini güçlendiren önemli bir araçtır.
İlk e-posta 1971’de Ray Tomlinson tarafından gönderildi ve o zamandan bu yana geçen onlarca yıl içerisinde e-postalar ve toplumumuz da gelişti.
Statista tarafından yapılan bir araştırmada, günde 320 milyardan fazla e-postanın gönderilip alındığı tahmin ediliyor. 2021 yılına ait raporlara göre; Şu anda 4 milyarın üzerinde günlük e-posta kullanıcısının bulunduğunu ve bu sayının 2025 yılına kadar 4,6 milyara çıkmasının beklendiğini söylüyor. 2020 yılında, küresel e-posta pazarlama pazarının değeri 7,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve bu sayının 2027’ye kadar 17,9 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Tüm bunlar, e-postanın hiçbir yere kaybolmayacağını gösteriyor. Ancak, herhangi bir posta kutusunda var olan e-posta miktarını düşününce, etkili e-posta gönderme sanatı; müşterilerinizi, onların ihtiyaçlarını ve mesajınızı iletmek için neden e-postayı kullandığınızı derinlemesine anlamayı gerektiriyor.
Inbound Pazarlama kapsamında, müşterilerinizi çekmek, etkileşime girmek ve memnun etmek istersiniz. Bu, müşterinin satın alım yolculuğunun her aşamasında dikkatli ve duyarlı olmak anlamına gelir. Mesajınızın zamanlamasından ve içeriğin onlara göre uyarlanmış olduğundan emin olmalı ve potansiyel müşterilerinizle kişisel ve davetkar bir şekilde iletişim kurabilmelisiniz.
E-posta Pazarlamasının iyi yapılması, işletmenizin etki yaratacak şekilde büyümesini sağlayabilir. Bu daha fazla marka bilinirliğine ve müşteri katılımı için tutarlı bir yol açılmasına olanak tanır. Marka farkındalığı, hedef kitlenizin markanıza ne kadar aşina olduğunu ve onu ne kadar iyi tanıdığını gösterir. E-posta Pazarlaması, markanızın hedef kitlesinin de bulunduğu bir yerde, yani gelen kutularında sürekli olarak görünmesini sağlar.
E-postanın özellikleri aynı zamanda hedef kitlenizin e-postanızı açması, e-postanızdaki bağlantılara tıklaması veya doğrudan size yanıt vermesi gibi çeşitli düzeylerde etkileşim kurmasına olanak tanır. Hedef kitlenizi e-posta Pazarlama yoluyla memnun etmek, daha farklı kişilerle özgün bağlantılar oluşturabilir. Aylık e-bülten gönderimi olarak başlayan bir süreç, misyon ve vizyonunuzun en iyi yönlerini bünyesinde barındıran, sadık bir abone grubuna dönüşebilir.
E-posta benzersiz bir platformdur. Her şeyden önce, bu bir itme kanalıdır. Müşterilerimizin veya potansiyel müşterilerimizin bizi veya mesajlarımızı bulmasını beklemek zorunda olmadığımız bir pazarlama platformudur. E-posta Pazarlama söz konusu olduğunda, müşterilerimiz veya potansiyel müşterilerimiz bizi veya mesajlarımızı bulana kadar yerimizde durmak zorunda değiliz. Belirlediğimiz zamanlarda doğrudan ulaşabiliriz.
İnsanlar işletmelerden e-posta yoluyla haber almak istiyor. MarketingSherpa tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ABD’li tüketicilerin %61’i haftalık promosyon e-postaları almaktan hoşlandıklarını ve %38’i daha sık e-posta almak istediklerini bildirdi.
E-posta aynı zamanda iki yönlü bir yoldur. Müşterilere bizimle iletişim kurma fırsatı verir ve öncülük eder. E-posta, ulaşmaya çalıştığımız kişilere yanıt verme, bize doğrudan geri bildirimde bulunma, soru sorma ve bizimle etkileşime geçme şansı verir.
Inbound felsefesi, insanlarla yardımsever ve insani bir şekilde etkileşim kurmakla ilgilidir. Bu, anlayış, değerin paylaşılmasıyla ilgilidir; e-posta bunun için oluşturulan bir mekanizmadır. Inbound, potansiyel müşterilerimizi ve müşterilerimizi dinlemekle ilgilidir, böylece onlara faydalı olacak şeyleri sunabiliriz.
E-posta benzersiz ve güçlü bir platform olduğundan, birçok pazarlamacı tutarlı ve kasıtlı bir strateji geliştirmek yerine platformun kendine özgü etkinliğine güvenme hatasına düşüyor. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Reklamverenler Birliği’nin verilerine göre, 2020’de e-posta pazarlaması için harcanan 1 ABD Doları başına 44 – 48 ABD Doları gelir elde etti. Durun ve bir saniye düşünün; harcanan 1 ABD doları başına 44-48 ABD doları büyük bir yatırım getirisidir ve bu yalnızca bir ortalamadır. E-posta pazarlamanız konusunda bilinçli olsaydınız yatırım getiriniz ne olurdu? Sadece e-postanın gönderilmesini sağlamak için e-posta göndermek kolaydır. Ancak bu GPS kullanmadan bir yolculuğa çıkmaya benziyor. İyi bir yön anlayışınız var. Elbette, gittiğiniz yönü biliyor olabilirsiniz. Ancak nihai varış noktanıza ulaşma şekliniz verimsiz olabilir mi? Ve belki de yol boyunca bazı fırsatları kaçırmış olabilirsiniz. Eğer yolculuğunuzu GPS’e bağlarsanız ve yolculuğunuzun haritasını çıkarırsanız, yapılması gerekenler ve görülmesi gerekenler hakkında zamanında, verimli ve daha iyi fikir sahibi olabilirsiniz.
Yalnızca e-posta göndermek için e-posta gönderebilirsiniz. Genel olarak neleri eklemeniz gerektiğine dair oldukça iyi bir fikre sahip olabilirsiniz. E-postalarınızdan bazıları gelen kutusuna düşebilir, hatta bazıları açılabilir, ancak bu yöntem potansiyel müşterilerinizle bağlantı kurmak, onların isteklerini anlamak ve iş çözümlerinizi gerçekten yankı uyandıracak bir şekilde sunmak için sahip olduğunuz tüm fırsatları gerçekten en üst düzeye çıkarıyor mu?
E-posta pazarlamasına genel bir yaklaşım size ortalama bir yatırım getirisi sağlayabilir. Ancak e-posta yolculuğunuzu, mutlaka görmeniz ve yapmanız gerekenler konusunda harika bir fikir sahibi olacak şekilde yol haritasına dökerseniz? Bu konuda bilinçli olduğunuzda yalnızca ölçümlerinizi etkilemezsiniz, insanları da etkilersiniz. Göreviniz ne olursa olsun, genel veya ortalamayla yetinmeyin. Maksimum etki için strateji belirleyin.
Sırf göndermek için e-posta göndermeyin. Bunun yerine; potansiyel müşterilerimize ve müşterilerimize ilgi çekici çözümler sunmak için e-postanın gücünden yararlanalım. Belki de e-posta, inbound pazarlamamızı bir sonraki seviyeye taşımak için ihtiyacımız olan gücü bize verebilecek platformdur.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileği ile…
